ESWT ( VÜCUT DIŞINDAN SES DALGALARIYLA TEDAVİ )

ESWT

 

Tıp da ses dalgalarının kullanılması 1980’ li yıllarda böbrek taşı kırma amacı ile başlamıştır. Burada kullanılan ses dalgasının basıncı 900 bar idi. 1990’ lı yıllarda 400 bar basınçtaki ses dalgaları inflamasyonun önlenmesi amacıyla kullanılmıştır. 2010 yılından sonra ise 100 bar basınç da ki şok dalgaları yeni damar oluşumunu arttırma amacı ile kullanılmaktadır.

                Şok dalgaları

-Üroloji alanında böbrek taşı kırma

-Mikrobiyoloji alanında bakteri gelişiminin azaltılması  

-Gastroentolojide pankreas da ki kalsiyum birikintilerinin parçalanmasında

-İyileşme tıbbında yumuşak doku yaralarının iyileştirilmesi

-Androlojide sertleşme bozukluğu tedavisinde

-Diş hekimliğinde peridontal hastalıkda kemik kaybının önlenmesinde ve tükrük bezi kanalı tıkanıklıklarına neden olan kalsiyum birikintilerinin parçalanmasında

-Ortopedi alanında femur başı nekrozu,kıkırdak hastalıkları, avuç içi fasitinde, tendon kalsifikasyonlarının engellenmesinde ve Morton nöromunun tedavisinde

-Onkoloji alanında vücuda verilen ilacın dağılımının hızlandırılmasında kullanılmaktadır.


ESWT ' nin ETKİ MEKANİZMASI

ESWT faydasını damar içini döşeyen endotel hücre zarında hücre yüzeyine paralel olan  germe gücü etkisi ile ve dokuda kavitasyon etkisi ile gösterir.

Germe gücü etkisi

1-      Pozitif basınç ( baskı gücü)

2-      Negatif basınç  ( uzamış basınç ve gerilme gücü

3-      Damar içini döşeyen endotel hücrelerinin yüzeyinde germe gücünün oluşturduğu mekanik etki

http://www.drkemalbulut.com/sites/default/files/styles/enbuyuk/public/eswt_germe_gucu.png?itok=oyqKWuz3

Resim 1. ESWT nin etki mekanizmalarından damar duvarı hücrelerinde oluşturduğu  germe gücü etkisidir


 

Kavitasyon etkisi

1-Şok dalgaları dokuda mekanik bası  ve gerilme gücü üretir

2-Basınç alanının ön kısmının arkasında  enerjinin etkisi nedeni ile mikrojetler oluşturan küçük hava kabarcıkları ve bu hava kabarcıklarının çökmesi ile oluşan kavitasyon etkisi oluşur.

3-Kavitasyo nun neden olduğu fizik güçler oldukça lokalizedir.


http://www.drkemalbulut.com/sites/default/files/styles/enbuyuk/public/cavitation.jpg?itok=haAsfCZO

Resim 2. ESWT nin kavitasyon etkisi 


 

ESWT ile Yeni  Damar Oluşumu

                - yeni damar (ince duvarlı endotel hücreleri ve bunların dayandığı düz kas hücreleri) sayısında artış

                - Damar gelişimi düzenleyici faktörler : Damar endoteli büyüme faktörü( VEGF) , fibroblast büyüme faktörleri (FGF), anjiyopoetinler (ANG) , trombosit kaynaklı büyüme faktörü , anjiyogenin , anjiyotroponin , karaciğer hücresi büyüme faktörü ve diğerleri

                - Damar sağlamlaştırıcı faktörler : anjiyostatin , endostatin , trombospondin vb.

                - Vücuttaki dengenin sağlanması : yukarıdaki faktörler arasındaki uyumun sağlanması

                - Hasar: damar oluşturucu faktörlerin onarıma başlaması

 

 

 

http://www.drkemalbulut.com/sites/default/files/styles/enbuyuk/public/eswt_germe_gucu.png?itok=oyqKWuz3

Resim 3. ESWT nin damar duvarında etkileri 


Ana damar oluşturan işaretciler

-          Damar duvarında nitrik oksit sentetaz : kan damarları içerisinde nitrik oksit (NO) üretimini sağlayan enzimdir, damar fonksiyonlarının düzenlenmesine katılır

-          Damar endoteli büyüme faktörü (VEGF) :  hem doğuştan var olan damarların  gelişimi hem de önceden var olan damarlardan yeni damar oluşumunu sağlayan büyüme faktörü ailesidir.

-          Damar içine döşeyen progenitor hücreler:  damar içine döşeyen hücrelere dönüşebilen hücre grubudur.

 

http://www.drkemalbulut.com/sites/default/files/styles/enbuyuk/public/eswt_etki_mekanizmasi_0.png?itok=52_zFjTH

 

Resim 4. ESWT nin etki mekanizmalarının şematik gösterimi


 

Biokimyasal yanıt

1-      VEGF ve reseptörlerinde değişiklikler

2-      Damar içi döşeyen progenitor hücrelerde artış

3-      Nitrik oksit sentezi: şok dalgaları L-arjinin ve hidrojen peroksit den nikrit oksidin enzimatik olmayan sentezini sağlar.

4-      İnflamasyon azaltıcı etkisi : sinir uçlarında nitrik oksit sentetazın etkisinin düzenlenmesi ,nitrik oksit üretimi

5-      Damar genişlemesi  : şok dalgaları tedavi bölgesinin etrafında kan akışında ani artışa sebep olur

6-      Yeni  damar oluşumu : kan dolaşımı azalmış kalp kasında sadece şok dalgasının uygulandığı alanlarda kan dolaşımının arttığı gösterilmiştir.

7-      Şok tedavisi sonrası kılcal damar yoğunluğu mm2 de 175 den 275 e çıkmış , kılcal damar / kas lifi oranı 0.9 dan 1.1 e çıkmıştır

8-  Özetle

- Şok dalgası uygulandığı bölgede damar oluşumunu uyarır

- Etkisi doza bağlıdır

- Etkisi enerjiye bağlıdır

- Etkisi uygulandığı bölgede görülür

- Yeni damar oluşumunu sağlayan faktörler kan dolaşımında kısıtlı süre etkindir

SERTLEŞME BOZUKLUĞUNDA ESWT

- Vücut dışından gönderilen şok dalgalarıyla tedavi damar içini döşeyen endotel hücrelerinde artışa neden olur.

- Vücut dışından gönderilen şok dalgaları damar içini döşeyen endotel hücrelerinden salgılanan büyüme faktörleri ve reseptörlerini  arttır.

- Vücut dışından gönderilen şok dalgaları yeni damar oluşumu ile dokulardaki kanlanmayı arttırır.

- Sertleşme bozukluğu damar içini döşeyen endotelin hastalığıdır .

- Vücut dışından şok dalgaları ile tedavi  damarsal nedenlerle oluşan sertleşme bozukluğunda kullanılabilir  

 

http://www.drkemalbulut.com/sites/default/files/styles/enbuyuk/public/eswt_kolleteral_gelisimi.png?itok=vOcvFm0r

Resim 5. ESWT nin yeni damar oluşumunu sağladığı ispatlanmıştır.

 

 

TEDAVİ METODLARI

Peniste 5 farklı anatomik noktaya önceden belirlenmiş sayıda şok dalgası uygulanır.tedavi hekimin belirlediği sayı kadar tekrarlanır haftada bir 6 hafta boyunca , haftada 2 kez 4 hafta boyunca, 6 gün boyunca  her gün şeklinde uygulanabilir.Önemli olan planlanan tedavi dozuna ulaşmaktır.

AVANTAJLARI

Yan etkisinin olmaması ,istenildiği anda ESWT yapılabilmesi , anestezi gerektirmemesi , ve gelecekte kullanılması gereken ilaç kullanımı zorunluluğunun ortadan kalkmasıdır 

İlginizi Çekebilecek Diğer Konular

  • Prostat Hastalıkları   Prostat Kanseri: Erkeklerde cilt kanserinden sonra en sık görülen kanserdir, tüm kanserlerden ölüm sıklığında ise akciğer ve kalın barsak kanserlerinden sonra 3. sıradadır. 40 yaş öncesi nadirdir, hastaların çoğusunda tanı 65 yaş sonrası konur, en sık tanı yaşı 66’ dır. Yaklaşık olarak hayatı boyunca her 7 erkekten 1’ i hayatı boyunca prostat kanseri olur ve her 39 erkekten 1’ inin hayatını kaybetme sebebi prostat kanseridir.     PROSTAT KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ :   Bazıları değiştirilebilir, bazıları değiştirilemeyen faktörler prostat kanserine yakalanmayı... +Devamını oku
  • Prostat Hastalıkları    BPH/İyi huylu prostat irileşmesi  Halk arasında prostat denilince akla gelen hastalık budur. Yaşla beraber çoğu erkekte prostat bezi erkeklik hormonlarının etkisi ile giderek irileşir. Bu da mesane çıkımında daralmaya ve bununla beraber zorlanarak idrar yapma, mesanenin tam boşaltılamaması gibi sonuçlara sebep olur. Hastaların idrar yakınmalarının standardizasyonu için tüm dünyada aynı soruları içeren ve prostat semptom skoru denen sorulara verilen yanıtlara göre toplanan puan ile yakınmaların şiddeti ölçülür, bu semptom skorunun  değişimi medikal tedaviye alınan... +Devamını oku
  • Prostat Hastalıkları Akut prostatit: Prostatın çok sık görülmeyen bakteryel ve ateşle seyreden bir hastalığıdır. Uygun antibioterapi ile düzelir, hastanede yatmayı gerektirebilir. Tedavi sonra nükslerin önlenmesi için hastada sebebin araştırılarak düzeltilmesi gerekir.
  • Prostat Hastalıkları  Kronik prostatit/ kronik pelvik ağrı :Oluşumunda bakterilerin sebep olamdığı ve hastaların yakınmalarına rağmen belirgin muayene bulgusunun olmadığı semptom grubuna verilen isimdir, Hastalarda sık idrar, gece idrara kalkma, idrar akımın zayıf olması, idrara başlarken tereddüt, boşalma esnasında ağrı  gibi yakınmalar en az 6 aydır vardır, çoğu kez idrar testi ve ultrasonografik bulgular normaldir. Hastaların bir kısmında  endişe bozukluğu ve depresyon eşlik eder. Tanıda idrar tetkiki, PSA, üroflowmetri, ultrasonografi, endoskopi ve biyopsi gibi yöntemler kullanılır. Tedavi... +Devamını oku
  • Mesane Hastalıkları Nörojenik Mesane İdrar kesesinin görevi idrarı depolamak ve koordineli ve kontrollü şekilde boşaltmaktır. Koordineli boşaltma ise santral ve periferik sinir sisteminin kontrolü altındadır. Sinir sisteminin travma, hastalık yada hasarları nedeniyle gelişen mesane fonksiyon bozukluklarına nörojenik mesane denilmektedir. Sinir hasarının seviyesine göre mesane bulguları az aktif yada aşırı aktif mesane arasında değişir. İdrar tutan kasın da tutulduğu durumlarda yine bu kasın çalışmaması yada aşırı çalışması söz konusu olabileceği gibi mesane kası ile koordineli şekilde çalışmaması da söz konusu... +Devamını oku