BÖBREK TAŞLARI

Böbrek hastalıkları çok geniş bir hastalık grubu olup başlıca taş, enfeksiyon, tümörler ve doğuştan olan anomaliler olarak sınıflandırıabilir.
Böbrek taşı ülke, ırk, coğrafi bölge, yaş, iklim, doğuşsal anomaliler ve üriner enfeksiyon gibi çok sayıda faktörün kompleks birlikteliği ile yaklaşık 11 insandan 1' inde hayatının bir döneminde görülür. Taş hastalığı olan hastaların en az %50 si 10 yıl içerisinde tekrar taş hastalığını tecrübe eder. Bu hastaların çoğusu çevre , internetten sahip oldukları, kanıta dayalı olmayan tedavi ve nüks engelleme yöntemleri ile kafa karışıklığı yaşar.

Taş tekrarının önlenmesi :
Tekrarlayan taş hastaları detaylı biyokimyasal analizler ( kan testleri), paratroid hormon seviyesi, 24 saatlik idrarda pH, kalsiyum, oksalat, ürik asit, sitrat, sodyum, potasyum ve kreatinin seviyeleri, taş analizi ile değerlendirilmelidir. İdrarda kalsiyum atılımı artmış olan hastalara kalsiyum yükleme testi yapılabilir.

Taş hastalarında diyet:
En önemli diyet değişikliği günlük idrar miktarını 2,5 litrenin üzerinde tutabilecek kadar sıvı almaktır. Taş analizleri ve idrar analizleri ile belirlenen sonuçlara göre hastalara önerilecek diyetler mevcuttur.

Taş hastalarında ilaçlarla önleme:
Tekrarlayan taş hastalarında taş analizi ve idrar analizleri ile taş tekrarının önlenmesine yönelik başarılı tedaviler mevcuttur.

Taş hastalarında takip :
Başlanan tedavilerin faydalı olup olmadığının belirlenmesi için ilk 6 ay içerisinde 24 saatli idrar idrarda testler yapılmalıdır. Bu kontroller daha sonra yıllık olarak yapılabilir. Medikal tedavi başlanan olgular ise ilaçların olası yan etkilerinin belirlenmesi amacıyla daha sık kan testleri ile takip edilmelidir. Tedaviye yanıt vermeyen olgularda taş analizi tekrarlanabilir. Enfeksiyon taşlarında idrar kültürü tekrarlanabilir. Periyodik olarak görüntüleme yöntemleri ile yeni taş oluşumu yada taş boyutları değerlendirilmelidir.

TAŞ HASTALARINDA OPERASYON ÖNCE TANI
Perkutan girişim, ses dalgası ile kırma yada üreteroskopi öncesi önerilen tetkik kontrastsız tomografidir. Böbrek fonksiyon kaybından şüphelenilen durumlarda sinftigrafi yapılır. Girişim öncesi idrar tetkiki , enfeksiyon şüphesi varsa idrar kültürü yapılır. Kanama riski olan operasyonlardan önce kan tesleri ve pıhtılaşma testleri yapılır. Anatomi hakkında detaylı bilgi sahibi olmak gerekiyorsa kontrastlı tetkikler de önerilebilir.

BÖBREK TAŞLARINDA OPERASYONLAR
YETİŞKİN' DE : 2 cm. den büyük ve ağrısı olan olgularda ciltten küçük bir kesi ile böbreğe ulaşarak yapılan PNL operasyonu önerilmektedir. 2 cm. den küçük böbrek taşlarında eswl yada fleksibl urs denilen idrar yolundan bükülebilir ince bir tel yardımıyla böbreğe ulaşılan ve lazer atımlarıyla taşı parçalayarak yardımıyla yapılan operasyon önerilmektedir. Böbrekte fonksiyon yoksa böbreğin alınması önerilebilir. Yakınmaya sebep olmayan küçük böbrek içi taşlarına takip önerilebilir.
Böbre alt pol taşları 10 mm. den büyükse fleksbl urs, küçükse eswl önerilir. Alt pol 10 mm. den büyük taşları yan etki ihtimalinin yüksekliği nedeniyle PNL önerilmemektedir. Mesaneye yakın idrar yolu taşlarına başarı olasılığının düşüklüğü nedeniyle eswl ilk tedavi olarak önerilmemektedir.
ÇOCUKLARDA : Börek taşları 2 cm.den küçük ise eswl yada fleksibl urs önerilmektedir. 2 cm.den büyük taşlarda ESWL yada PNL önerilebilir, ancak eswl planlanıyorsa böbreğe stent dediğimiz içinden idrarın geçebileceği kadar boşluk olan ve taşın dışında düşmesine izin veren silikondan yapılan ince bir tel konulmalıdır. Çocuklarda diğer yöntemleri engelleyen anatomik bir bozukluk yoksa üst üğriner sistem taşlarına açık operasyon uygulamamaktayız. Çocuklarda idrar yolunu tıkamamış, bulgu vermeyen taşlar ultrasonografi takip edilebilir.
GEBELERDE: Böbrek yada idrar yoluna düşmüş taşlar üreteroskopi yada stent yerleştirme ile tedavi edilebilir.

İlginizi Çekebilecek Diğer Konular

  • Prostat Hastalıkları   Prostat Kanseri: Erkeklerde cilt kanserinden sonra en sık görülen kanserdir, tüm kanserlerden ölüm sıklığında ise akciğer ve kalın barsak kanserlerinden sonra 3. sıradadır. 40 yaş öncesi nadirdir, hastaların çoğusunda tanı 65 yaş sonrası konur, en sık tanı yaşı 66’ dır. Yaklaşık olarak hayatı boyunca her 7 erkekten 1’ i hayatı boyunca prostat kanseri olur ve her 39 erkekten 1’ inin hayatını kaybetme sebebi prostat kanseridir.     PROSTAT KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ :   Bazıları değiştirilebilir, bazıları değiştirilemeyen faktörler prostat kanserine yakalanmayı... +Devamını oku
  • Prostat Hastalıkları    BPH/İyi huylu prostat irileşmesi  Halk arasında prostat denilince akla gelen hastalık budur. Yaşla beraber çoğu erkekte prostat bezi erkeklik hormonlarının etkisi ile giderek irileşir. Bu da mesane çıkımında daralmaya ve bununla beraber zorlanarak idrar yapma, mesanenin tam boşaltılamaması gibi sonuçlara sebep olur. Hastaların idrar yakınmalarının standardizasyonu için tüm dünyada aynı soruları içeren ve prostat semptom skoru denen sorulara verilen yanıtlara göre toplanan puan ile yakınmaların şiddeti ölçülür, bu semptom skorunun  değişimi medikal tedaviye alınan... +Devamını oku
  • Prostat Hastalıkları Akut prostatit: Prostatın çok sık görülmeyen bakteryel ve ateşle seyreden bir hastalığıdır. Uygun antibioterapi ile düzelir, hastanede yatmayı gerektirebilir. Tedavi sonra nükslerin önlenmesi için hastada sebebin araştırılarak düzeltilmesi gerekir.
  • Prostat Hastalıkları  Kronik prostatit/ kronik pelvik ağrı :Oluşumunda bakterilerin sebep olamdığı ve hastaların yakınmalarına rağmen belirgin muayene bulgusunun olmadığı semptom grubuna verilen isimdir, Hastalarda sık idrar, gece idrara kalkma, idrar akımın zayıf olması, idrara başlarken tereddüt, boşalma esnasında ağrı  gibi yakınmalar en az 6 aydır vardır, çoğu kez idrar testi ve ultrasonografik bulgular normaldir. Hastaların bir kısmında  endişe bozukluğu ve depresyon eşlik eder. Tanıda idrar tetkiki, PSA, üroflowmetri, ultrasonografi, endoskopi ve biyopsi gibi yöntemler kullanılır. Tedavi... +Devamını oku
  • Mesane Hastalıkları Nörojenik Mesane İdrar kesesinin görevi idrarı depolamak ve koordineli ve kontrollü şekilde boşaltmaktır. Koordineli boşaltma ise santral ve periferik sinir sisteminin kontrolü altındadır. Sinir sisteminin travma, hastalık yada hasarları nedeniyle gelişen mesane fonksiyon bozukluklarına nörojenik mesane denilmektedir. Sinir hasarının seviyesine göre mesane bulguları az aktif yada aşırı aktif mesane arasında değişir. İdrar tutan kasın da tutulduğu durumlarda yine bu kasın çalışmaması yada aşırı çalışması söz konusu olabileceği gibi mesane kası ile koordineli şekilde çalışmaması da söz konusu... +Devamını oku